Av.Murat Erdoğan

Fahiş Site Aidatları ve Hukukun Sessiz Çığlığı

Av.Murat Erdoğan

Elazığ’ın Çayda Çıra Mahallesi’ndeki Yurten 9. Etap Sitesi’nde site sakinlerinin aylık aidatlarının 27 bin TL’ye çıkarılmasıyla başlayan tartışma, sadece bir mahallenin değil, binlerce vatandaşın ortak sorununu yeniden gündeme taşıdı. Yüksek aidatlar, bilgi verilmeden yapılan harcamalar, denetimsiz site yönetimleri ve keyfi uygulamalar artık toplumsal huzuru tehdit eden bir hal aldı.

Aidat Artışlarında Hukuki Sınırlar

Kat mülkiyeti sistemi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) ile düzenlenmiştir. Kanun’un 20. maddesi, maliklerin ortak giderlere 'arsa payı oranında' katılmasını zorunlu kılar. Yani aidat ne yönetim kurulunun keyfine ne de müteahhidin tercihine bırakılabilir. Her gider kalemi, kat malikleri kurulunca onaylanmalı, belgelenmeli ve şeffaf biçimde açıklanmalıdır.

Kanun ayrıca, yöneticinin görevini kötüye kullanması, yetkisini aşması veya genel kurul kararı olmaksızın yüksek aidat talep etmesi halinde malikler lehine itiraz ve dava hakkı tanır. Bu, her yurttaşın sahip olduğu mülkiyet hakkının korunması ilkesinin doğal uzantısıdır.

Site Sakinlerinin Hakları

Vatandaşların site yönetimlerine karşı sahip olduğu başlıca haklar şunlardır:

- Bilgi Alma Hakkı: Yönetim, tüm gelir-gider dökümlerini, sözleşmeleri ve personel listelerini maliklere sunmakla yükümlüdür.

- Toplantıya Katılma ve Oy Kullanma Hakkı: Aidat veya harcama kararı, genel kurul toplantısında alınmalıdır.

- İtiraz ve Dava Hakkı: Kanuna veya yönetim planına aykırı kararlar için iptal davası açılabilir.

- Yönetimi Görevden Alma Hakkı: Maliklerin çoğunluğu isterse yönetim değişikliği yapılabilir.

- Denetim Hakkı: Denetçi seçilmesi zorunludur; yoksa yönetim hesap verebilirliğini yitirir.

Yönetimlerin Şeffaf Olması Zorunludur

Bir site yöneticisi, kamu görevlisi değildir ama kanun karşısında benzer bir sorumluluk taşır. Yönetim planına aykırı davranmak, usulsüz harcama yapmak, maliklerden habersiz borçlanmak veya keyfi olarak aidat artırmak hukuka aykırıdır. Böyle bir durumda kat malikleri, yönetim kurulunu görevden alabilir veya savcılığa suç duyurusunda bulunabilir.

Yönetim harcamaları makbuzla belgelenmeli, her yıl bütçe bilançosu hazırlanmalı ve kat maliklerine sunulmalıdır. Aksi halde 'görevi kötüye kullanma' ve 'güveni kötüye kullanma' suçları gündeme gelir.

Sonuç: Toplu Yaşamın Hukukla Dengelenmesi

Site yaşamı, dayanışma kadar disiplin de ister. Ancak bu disiplin, hukukun sınırları içinde kurulabilir. Aidatların belirlenmesi, yönetimlerin hesap vermesi ve maliklerin haklarını bilmesi, adil bir düzenin temel şartıdır.

Elazığ’daki Yurten 9. Etap olayı, aslında Türkiye’nin dört bir yanında yankılanan bir uyarıdır: “Toplu yaşamda hukuk işlemiyorsa, huzur da işlemez.” Vatandaşın hakkını bilmesi kadar, yönetimin de kanunu bilmesi gerekir. Çünkü adalet, sadece mahkemelerde değil; apartman panolarında, toplantı tutanaklarında, aidat makbuzlarında da yaşar.

Yazarın Diğer Yazıları